top of page

Kalbin Vuslatı

Zikir Üzerine Mülâhazat

Esmâ-i İlahîyyenin insanın esması ile , insanın esmasının âdeta bir bumerang gibi yeniden Hakk’ın tecelliyâtında buluştuğu ve cem olduğu bir ibadet türü olan zikir kalbin ziyâsıdır. Mânevi boyutta insanı feyz-i yâb eden böylesi muazzam bir ibadet, her anlamda bereket ve derin duyguların uyanmasına zemindir. Zikir; kulu Allah’a yaklaştıran, kendisini her vakitte müşâhede ettiren, nâtıkasını kuvvetlendiren, atâletten uzaklaştıran, her bir âzâsını haramdan ve nefsâni işlerden koruyan vedahi vuslat yoluna basamaktır. Sözlükte; bir şeyi anmak, hatırlamak anlamındaki zikir (zikr) kelimesi (çoğulu zükûr, ezkâr) dinî literatürde -Allah’ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten ve nisyandan kurtuluş- anlamında kullanılır.

Kalbin Vuslatı

Tasavvuf düşüncesinde zikir; Hakk’ın isim ve sıfatlarını belli bir âhenk içerisinde tekrarlayarak anmak ya da hatırlatmaktan ziyâde gönülden gelen bağlılığın hem dil olarak hem de eylem olarak yerine getirilmesidir. Kalbin Allah’ı her an anması bir terminolojiye bağlı kalmamalıdır elbette, ancak yapılan her ibadetin bir usûlünün, kaidesinin olması o ibadeti düzenli, daim ve kaim kılması açısından önem arz eder. Bu açıdan kalbin vuslatı olan zikir ibadetinin form ve uygulama bakımından çeşitlilik arz etmesi ise, farklı prototipten insanı kapsaması yönüyle de değerlidir. Sûfilerce zikir dört şekilde olur:

1) Zikr-i Aleni: Dervişlerin tekke veya herhangi bir yerde topluca zikri etmesi

2) Zikr-i Cehri: Bir dervişin yüksek sesle kendi işitebileceği şekilde zikretmesi

3) Zikr-i Hafi: Bir dervişin gizli olarak sessizce zikretmesi

4) Zikr-i Kalbi: Kalpten dudaklar kapalı olarak yapılan gönül zikri.

Her meşrepten insanın Allah’ı anma biçiminin olması, Allah’ın kullarının kalplerine ayrı ayrı nazar ettiğinin bir tecellisidir. Sûfîlere göre zikirden maksat; Allah’ın zâtı, sıfatları, isimleri, ihsanının bolluğu, takdirinin geçerliliği gibi hususlarda kalbin uyanıklığını sağlamak, Allah’ı kalpte hazır tutmak ve O’nu görüyormuş gibi murâkabe etmektir ki bu “ihsan” makamıdır. Şöyle de denilmiştir: Zikir Allah’a olan aşırı muhabbetin ya da korkunun etkisiyle gaflet meydanından müşâhede fezasına çıkmaktır. Böylece insan Allah ile ünsiyet peyda eder ve mâsivâdan uzaklaşır. Âşığın mâşuğuna kavuşması, Hakk’ın yarattığında kendini andığını görmesi; aslında bu tam anlamıyla mânânın yerini bulmasıdır. Çünkü, ancak kul Allah’ı hulûsi bir kalp ile andığında maksadı hâsıl olacaktır. Tüm ibadetlerin gerçekleşme aşamasında elbetteki bir muhabbeti ve feyzi vardır. Zikir ibadetini diğer ibadetlerden ayıran en özel ayırım hiçbir kulda aynı ölçüde cereyan etmemesidir.

Kalbin Vuslatı

Allah (c.c): "Ben, kulumun hakkımdaki zannı gibiyim. O, beni andıkça ben onunla beraberim. O, beni içinden anarsa ben de onu içimden anarım. O, beni bir cemaat içinde anarsa, ben de onu daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. O, şayet bana bir karış yaklaşacak olursa, ben ona bir zira yaklaşırım. Eğer o, bana bir zira yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kim bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim. Kim bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu günahla gelse, ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım." ​(Buhari, Tevhid 16,35; Müslim, Zikr 2, 2675) Her insanın gönül perdesini aralama derecesi bir değildir. Kalp Allah’ı ne kadar müşahede etmek isterse ve ısrarcı olursa o derecede O’na giden yol açılır ve güzelleşir. İ​nsanın kalbine ziyâ olan bu muazzam ibadet, bir kıvılcım gibi kalpten kalbe sıçrayarak büyük bir aşk ve muhabbet oluşturur. Dünyayı, aklı, zihni her şeyi geride bırakarak sadece o vaktin kıymetini müşâhede ettirir. Allah’ı anmanın yolu, yöntemi, ne şekilde hangi formda olursa olsun bilinmelidir ki zikir; bir zevktir, manevi bir zevk. Bu zevk istikrarlı bir şekilde devam ettirildiği vakit; insan ruhundaki farklılıklar ve değişimler, hem zâhirde hem bâtında temâşâ edilebilir.

 

Kalbin O’nu anması ve O’nun kalbe icabeti ne güzel bir buluşmadır. Alemde canlı cansızın her şeyin O’nu anması bizlere ne büyük intibahtır.

Bir sonraki yazıda buluşmak dileği ile..

Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.
bottom of page